Bir kocam oldu
Bir de çocuğum
Sevdiklerim sevmediklerim
Doğurmadığım çocuklarım
Terk edemediğim sevdalarım
Tek bir evde, tek bir şehirde, tek bir hayatım olmadı
Hayatlara girdim çıktım
Kiminde misafir, kimine bir yol geçimi,
Kiminde ev sahibi.
İnsanlarla tanıştım, çoğunu unuttum
Adları neydi, ne paylaşmıştık.
Yüzlerinde bir mana bir iz var mıydı
Unuttum
Benim hayatımdı ve yürüdüm, dönüp arkama bakmadan gittim
Ağladım, acı çektim, isyan ettim
“Hey buradayım” ulaşmadı sesim
Güneş sırtını çevirdi
Bulut çöreklendi üstüme
Ben kaçtım…
Yasak gelincik tarlalarına daldım
Tek tek okşadım gülümsedim,
Şükrettim nefes aldığıma, görebildiğime, dokunabildiğime
Bir kadın geçti yanımdan
Kucağında çocuğu, durdu baktı
Gizli bir gülüş ile gururla seslice oğlunu öptü üç beş
kez
Sandım gök yarıldı
Şimşek çaktı
Bir kurşun kalbime saplandı
Kaçtım…
Girdim yasaklanmış gül suyu derelere
Yanan ayaklarımdan serinlik yayıldı bedenime
Yaladı geçti kalbimde ki kurşun yarasını
Nefesim genişledi bağrımda
Şükrettim serinliğe, yaralarımı iyileştirene
Bir oğul geldi
Uzattı elini annesine
Gülümsedi anne
Tuttu güvercin kanadı elleri, uçtu karşı kıyıya gururla
sarıldı oğul bağrına
Kaçtım…
Yasaklanan maviliğe kafa tutan yeşil ormanlara
Ayağım değdi toprağa
Başım göğe
Şükrettim, derin derin aldığım nefese
Sağlamdı elim ayağım
Doldurdum akciğerlerimi nefesle
Saldım içimde biriken kıskanç sızlanışları
Karnım acıkıyordu
Canım kahve çekti
Yayıldı kokusu tüm evrene
Uzandım fincana
Değdi dudağıma sıcaklık koku, şükür heyacanı
Yanımdan birileri geçti
Bir erkek uzandı kadının dudaklarından öptü,
Oğlunu kucağına aldı, bir eliyle kadını tuttu
Kadın gülümsedi erkeğe, dokundu oğluna gururla
Ne oldum dedi dünyaya…
Dedim unutma ne olacağım var
KAÇTIM…