19 Haziran 2012 Salı

SARI GÜL

ne zamandır sevmiyorum seni? seviyorum da , seni sevmeyi mi hatırlamıyorum ya da o kadar çok sevdim ki artık içimde yayıldı mı her bir hücreme ve artık dillendirmeye, yürekte aydınlatmaya gerek mi kalmadı? ama bu gün sevdiklerime en sevdiklerime gül alırken gördüm seni, hatırladım, utandım, sonra elime aldım, dokundum, sen masumane sarı gül, fark edilemeyen, fark edenlerin içine yumuşacık yayılan iddiasız sarı gül. işte yine elimdesin, yüreğimdesin ve sevdiklerime gidiyorsun benimle, biliyor musun ben onlara ilk kez gül götürüyorum ve biliyor musun onların bana en son verdikleri de sendin.
seni sevmeyi unutsam da ilk kez bir başıma yapacağım yolculukta yanımda sen olacaksın.....

16 Haziran 2012 Cumartesi

SÖYLE...

Unuttuklarımı söyle... 
Yolumu kaybediyorum, dönüşleri söyle
Karnımdan bicaklanmisim, kanım çekiliyor, duruşları söyle. 
Ödüm patlıyor yasamaya , unuttuklarımı soyle.....

7 Haziran 2012 Perşembe

HAYATIMA DEĞENLER


Hayatıma değenler
Gelip gidenler
Varsaydıklarım
Yok sayıp unutamadıklarım
Gerçekten unuttuklarım
Görmeden geçtiklerim
Görmeden geçenler
Şimdi neredesiniz?
Ben nerdeyim ve kaç kişi olmak için hayata ilk adımı atmıştım?  
Kendimi yavaşlamış hissederken kaç kişi kaldım?
Çok muyum az mı?
İsimleri telefon rehberimde kayıtlılar
Gönlümde kayıtlılar
Nüfusumda kayıtlılar
Bende mi?
Affetmeyip beynimde tuttuğum sizler sayesinde öldü,  seven, koruyan, kollayan beyin hücrelerim.
Sizler sayesinde heyacandan iki kat atan kalbim yavaşladı, dolaşmaz oldu her bir hücremde. Öyle tembelleşti ki, bazen akciğerime yıkanmaya gelmeye üşendi. Ve öyle kirlendi ki dokularım,  istediğim kadar çıkarsam da bedenimi havalandırmaya  güneşe, kurtulamadı tozundan dumanından.
Görünce sizleri yüzümde doğan güneş ve çağıl çağıl ırmakların bağrımda aktığı duygularım hepsi baharda dalında dona tutulmuş goncalar gibi kurudular birer birer oldukları yerde. Ne düştüler yerlere , ne canlanabildiler açan her  güneşte.
Sizler ki her hırçınlığımda susmayı becerip beni sevmekten vazgeçmeyenler, başımın tacı olanlar. Kaç kere arkamı dönüp gittim sizlerden ama yine sığınmaya size geldim ve sizler öyle değerlisiniz ki, korkuyorum artık, kaybetmekten ve sizler o kadar azsınız ki, belki bir, belki iki, bekli de hiç. Benim hayalimde yarattığımsınız.

İşte şimdi, şu yaşımda öğrendim her gelen ve her giden mutlak bir iz bıraktı hayatımda. 

Ya ben kaç kişide kaldım???

4 Haziran 2012 Pazartesi

Böğründe esen rüzgar benim.... 
Kapatma belini...... 
Sense bağrıma saplanmış hançersin..... 
Kimildama, 
kanıyor yüreğim ......

KAÇ KİŞİYİM

ben kaç kişiyim ..... sen kaç kişisin deme tekim, birim tek olsan bir olsan sevmezdin beni ..... olduğum gibi sevmezdin öfkemde, sabrım da, ...