Ne kadar zaman oldu unuttum, gönlüme ışık düşmeyeli,
Varmayalı bir dost sohbetine
Sevmeyeli bir canlıyı ve tutmayalı bir çocuğun elinden
Ve paylaşmayalı bir simidi ikiye bölüp
Unuttum beni bende ve bu dünyadaki ben değildim yaşayan
İşte nihayet tanıdk bir "OH" çekti dilim
eşim dostum arkadaşım haksızlığın içinde kayboldum
Bulamadım ki kendimi ikna edecek bir kaç kelam
Ve ben beni ikna edemezsek ne söylerdim dost sohbetlerinde
Küskündüm havaya suya...
Nihayet dostum havaya düşen cemre gibi düştüm bende kendi yüreğime
Yarın çok güzel olacak
Ve ben cemre misali düşeceğim suya toprağa ve yeniden filizlenecek yaşama dair ne kalmışsa umutlarım
18 Ocak 2017 Çarşamba
UNUTULMUŞ ZAMAN
Sen buraları bilir
misin
Gözlerine
kaybedilmiş zaman gölgesi düştü
Şu fakültede
okudum
Ankara
Üniversitesi Fen Fakültesi
Kendi
sessizliğinde dalmış seyrediyor zamanı
Kaldırım
taşlarında az ayakkabı eskitmedim
Taşların dili olsa da
anlatabilse
Anlatamadıklarımı
Zaman akşamı
vuruyordu
Güz
kokusu soluyordu hava
Ve Ankara ışıl
ışıl
Kurşunların
gölgesinde
Barut kokusu ve can
korkusuyla
Gölge gibi süzüldük, yaşamın
derinliklerine
Yine gölgeler
uzuyor, Beşevler’de
Gençlik aşklarını erteledik,
zamanın kırıntı aralıklarına
Bir yeşil göze vuruldum.
Rüyalarımda kurşunların
altında kavuştum
Hiç ellerini tutamadım
Daha gözlerinin yeşilinden
dalamadan maviliklere
Karşıt görüşten, davamıza
ihanet dediler
Yüreğim sustu
Kendi arkadaşlarımıza
sevdalanamazdık
Onlar dava arkadaşımız,
sırdaşımızdı
Az önce
konuşulmuştu, yeni aşklar
Unutulan
romantizm
Aşk büyüsü,
gençlik heyecanları
Parfüm kokuları yerine kan
kokusu soluduk
Sevda mektuplarını yeşil
gözlünün
Kitabının arasına koymak
yerine
Gecenin korkulu, sokak
köpeklerinin bile
Saklandığı saatlerde
Duvarlarda Vatanı kurtardık,
Giden gençliğimizden,
heyecanlarımızdan
Habersiz.
Filiz aşklara
şiirler yazılıyordu
Gizemli
gözler sorgulanıyordu satırlarda
Sen bunları bilemezsin
küçüğüm.
Eller üşümüştü
Gözlerde
yeni heyecanlar sabırsızdı
Bilemezdi
böylesine acı
Ama
gidenlerin ardında ağlayışları duymuştu
Anlatılanlarla
korkmuş
Büyümekten
kaçmıştı
Eller
uzandı birbirine
Kış
uykusunu çoktan alıp gitmişti
Salkım
söğüt gölgesinde
Kaynak
suyu serinletiyordu, geçen acıların yangınını
Ve
bir
Bahar
büyüyordu avuçlarda.
15 Ocak 2017 Pazar
50
Yarım asır
Günler ne hızlı akıyormuş
Ne çabuk geldim bu yaşa
Kimbilir kaç kişi sordu bu soruyu
Bir ben değilim ilk keşfeden
Ya gönlüm
Gönlüm bıraktığım yerde
Çocukluğumda
Gençliğimde
Otuzlu yaşlarımda...
Yaşım 50
Yaşadıklarım yüzümde belli
Saklamıyorum ne yaşadıysam
Saçlarımda aklar
Yüzümde çizgiler
Gözüme düşen hüzünde
Ve ertelenmiş günlerim gecelerim
Varsa öfkelerim ertelenmişliklerdendir
Yaşım elli
Artık kabullenme anı
Hazırım ...
Yarım asır
Günler ne hızlı akıyormuş
Ne çabuk geldim bu yaşa
Kimbilir kaç kişi sordu bu soruyu
Bir ben değilim ilk keşfeden
Ya gönlüm
Gönlüm bıraktığım yerde
Çocukluğumda
Gençliğimde
Otuzlu yaşlarımda...
Yaşım 50
Yaşadıklarım yüzümde belli
Saklamıyorum ne yaşadıysam
Saçlarımda aklar
Yüzümde çizgiler
Gözüme düşen hüzünde
Ve ertelenmiş günlerim gecelerim
Varsa öfkelerim ertelenmişliklerdendir
Yaşım elli
Artık kabullenme anı
Hazırım ...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
KAÇ KİŞİYİM
ben kaç kişiyim ..... sen kaç kişisin deme tekim, birim tek olsan bir olsan sevmezdin beni ..... olduğum gibi sevmezdin öfkemde, sabrım da, ...
-
Kalbini yanımda taşıyorum , Seni kalbimde taşıyorum Ve hiç şüpem yokki nereye gidersem gidiyim , Sende benimle geliyorsun , Ve bi başıma ...
-
Söyleyemediklerim var, hep içimde biriktirdiklerim... Gelirse bir gün zamanı ve gözlere aksi düşerse gözlerimin işte o güne hazır...
-
Elleri birbirine karışıyor, yüzü al al, heyecan bulutu oturmuştu gözlerine. İş arkadaşlarının heyecanını görmelerini istemiyor ama elin...