16 Mayıs 2012 Çarşamba

GİDENİN KALANLARI

Giden gittiği yerden neyi var neyi yok derleyip toplasa da mutlak bir şey kalır geride. Günlerce arayıp bulamadığı küpesinin  ya da çorabının teki. Bir anda fırlayıp kaybolan parfümün kapağı, Çöpe atılan diş fırçası, aynada ki göz yaşı, odanın bir köşesinde söylenmiş bir söz, özenle hazırlanmış sofradaki yemeğin tadı. mumun ışığında sallanan nefes. edilen yeminler, yarına umut dualar. irise damlamış gözünün rengi, hapşırığı, çok yaşasını kalır.
Hiç bir şey kalmamış desen bile mutlak kokusu kalır. "sildim ondan ne kadar anı kaldıysa hepsini" desen bile, elindeki sıcaklığı kalır. bir göz dalımı aşk kalır, hiç hiç olmadı öfke kalır, kızgınlık kalır
yarım kalmış hayaller kalır.
"gitti kurtuldum" dersin ama sen kalırsın umudun bir yarısı, hikayenin başlangıcı, biraz daha eksilmiştir sende sen ve eksilen taraf gidenle gitmiştir. işte orada giden tarafından bir nabız atımı kalır..
gitmek bitmek, silinmek demek değildir. İzler sürülse de üzerinden, yüzlerce ayak, el geçse de, binlerce göz göz yaşı akıtsa da , onlarca kalp atışı çarpsa da, gidenden bir söz, bir gülüş, bir dokunuş, yüzlerce notadan bir nota mutlak kalır.
giden gidince, yok olmaz uğradığı yerlerde, mutlak bir izi , bir sözü, sözünün yankısı , kokusu, nefesi kalır.... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KAÇ KİŞİYİM

ben kaç kişiyim ..... sen kaç kişisin deme tekim, birim tek olsan bir olsan sevmezdin beni ..... olduğum gibi sevmezdin öfkemde, sabrım da, ...